Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ağustos, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
 Merhaba dostlarım uzun zamandır bir şey yazmadığımı fark ettim ve kızdım kendime. Ve zamanla fark ettiğimiz bazı şeyler yine oldu. Buna yaş ilerledikçe fark ettiğim şeyler denilebilir. Neymiş onlar bakalım. Kartları kader karıştırır, sen de oynarsın. Yaş yolun yarısında, henüz çok ileri değil ama son bir yılda yaşadıklarım nedeniyle en az bir beş yıllık deneyim kazandığımı düşünüyorum. Fark ettiğim şeyse şu: çevremizdeki insanların ortalamasıyız gerçekten ve bu yüzden, zamanımı, bana denk olmadığını gördüğüm, bildiğim kimseye selam vermek için bile harcamak istemiyorum. harcamıyorum da. Kısıtlı vaktimiz ve enerjimiz var. Baştan çok sona daha yakın olduğunu düşündüğüm bu kıt kaynakları hak etmeyen insanlarla paylaşmak zorunda değilim. Böyle de çok rahatım. Dostoyevski'nin dediği gibi 'yaşı ilerlemiş ama kendi pek ilerlememiş insanlardan' özellikle uzak duruyorum. Hayatın yalnızca meşgaleden ibaret olduğudur. Yaşımızla orantılı olarak değişen şey uğraşlarımız oluyor. İnsanı
  Kendime not Sürekli bir anlam ararsan, gerçekleşmekte olan her şeyi ıskalayacaksın der Tarkovski ve Goethe onu şöyle destekler: çok fazla derin düşünen insan, hayatın neşesini kaçırır. Aman ne güzel... Diyip çekilin kenara. Ne diyordu o çok sevdiğin kitapta: "her şey çok güzel giderken çok güzele odaklanıp her şeyin gittiğini fark edememiştik." Aynı kitabın "ben düşünmekten yoruldum, benim yerime de düşünür müsün? ilgilenir misin insanlarla, yalanla, yalnızlıkla? Geceleri birdenbire bastıran sağanak yağışlı korkuları alır mısın yamacımdan? Gündüz gözüyle sevemiyorum kimseyi. Yüreğimdeki bu düğümü çözebilir misin?" kısmına geç. Geçemiyorsan da boş ver..kalk hadi. Bir çay yap! Ölülerin laneti diye bir şey yoktur ayrıca. Bacaklarını toplayıp deniz kenarında oturduğun bozkırları , papatyası ,kuş cıvıltılı o günü hatırla. İç çeke çeke yorulduğunu.  Kalk... çünkü şimdi kalkıp o çayı yapmazsan yine yorgunluktan sızıp kalacaksın. Ve unutma artık güçlü olmak zorunda değil

Yaşam neymiş?

 'Şerefle bitirilmesi gereken en asil görev hayattır. Bir lokma ekmek için, şerefini çiğnetmeye... bir anlık eğlence için, servetini tüketmeye... bir zamanlık mevki için, el ayak öpmeye, insanları ezip geçmeye... günlük menfaatler için, onurunu terk etmeye... bir kısım insanlara kızıp, tüm insanlara düşman olmaya değmez bu hayat.' Demiş Can Yücel  Her yaşta tamam çözdüm dediğim ama her geçen yıl bir geriye bakıp kendime güldüğüm, zaman zaman uyandığım, her yaşadığım an bir önce yaşadıklarımı yalanlarcasına geçen, geriye bakınca özlenen, 30 küsür yaş itibari ile hala çözemediğim yaşadığım şey. En kalın ipliği vermişler elimize, en ince iğne deliğinden geçirelim diye. Yaşamak buymuş. A. Karaçay