Ana içeriğe atla

Kendime not

 




Merhaba dostlarım,

Bu sabah uyandığımı fark ettiğim andan itibaren aşırı mutsuz ve sinirliyim. Şu saat oldu geçmedi, sabahtan beri kuyruğumla kavga ediyorum evin içinde. İnsan, her şeye ve herkese kırılabiliyor. Kin tutmak değil bu, bir kırgınlık. Kötü insanlar kırgınlık duymaz, kin tutar. Ancak iyi insanların harcıdır kırgınlık. Ne anlatarak geçer ne affederek ne de affedilerek. O kalp kırılmıştır bir kere. O yara orada hep duracaktır. İç çeker çeker durursun. Sonra bir sigara denize karşı. Hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağının kırgınlığı vardır içinde. Artık ne sen eski sensindir ne de etrafındakiler. Kafanda senaryo kurmaktan delirirsin ama bir süre sonra ne senin bunları dile getirecek takatin vardır ne de birisinin seni anlayacağı. Bu tam bir kısır döngü! Böyle olması gerekiyormuş demek ki. Şimdi bir sigara daha. Başkasına kırgın olduğunda unutmak belki çözüm olabilir insan için. Beyninin bir bölümündeki anıları silebilir belki zamanla kıran insanı görmeyerek ama insanın kendisine olan kırgınlığının geçmesi sadece kendisinden kurtulması ile mümkün olabilir.

Her yere kendisini götürürken, yattığında kendisi ile yalnız kaldığında o kırgınlığı kelimelere değil içine dökebilir ancak. Saçlarına karışmış sakallarını kesmek için aynaya baktığında gördüğü yüz ya da yazı yazarken kendi elini kolunu gördüğünde aklının köşesinde kalan kendisine olan kırgınlığı geçmeyecektir. Kızgın ya da üzgün olmak değil, incinmiş olmak aslında, hiç beklemediğin halde. Yorulmak bu yüzden. Ne yapacağını bilememek. Herkese kırılamaz insan. Çok seviyor, çok değer veriyor oldukların kırabilir ancak. Sonra boğazındaki yumru, içine akan gözyaşların ve elindekilerle idare edersin. Bir şey değişmez. Odana dönersin, sabah olunca hayatına. Günler geçer. Sonra alışırsın; bir nefesti dersin, tazelendim. "Kırgınlığım lunaparkta unutulmuş bir çocuğun nefreti kadar. sorun atlı karıncalar değil, arkamdan dönüp duran dönme dolaplar !" Demiş Sunay Akın emmi. Tamiri mümkün değildir. Dargınlık, küslük, hatta ve hatta nefret bile geçer gider, ammavelakin kırgınlık çöreklenir insanın yüreğine ve bir daha da iflah olmaz.

Kırgınlık sadece bir insanın bizde yarattığı bir duygu durum olmaktan çıkar bazen; yaşamdan soyutlar.
Kalakalırız öylece, kaslarımız katılır kalır. Çünkü affedecek bir durum da yoktur hani, kırılmışızdır işte. Kendinizle ilgilidir. Çıt ediverir. Bitiverir bir şeyler. Sonsuza dek... duyumsanır ama anlatılamaz. İnsani sessizlige boğan, boşluğun icine atan duygu. Garip bir hissizlik hali oluşur bünyede. Söyleyecek çok şeyin vardır ama hiçbir şey söyleyecek takatin olmaz, söylemek de istemezsin bi yandan. Gerçek kırgınlık sessizdir, tum çığlıkları bastıran, öfkenin vucudu terk etme halidir. Sadece kendini de alıp gitmek istersin. Kırgınlık en az iki kişi arasında başlar ancak sadece kişinin kendisiyle kalarak çözebileceği bir kalp ağrısıdır. Kızgınlıkla karıştırılmamalıdır, kırgınlık kendini ona yakın hissettiğine olur, kendine onu yakın hissettiğinde de. Sevdigindir seni kıran. Kalbinde sızlar, bir söz, bir bakış, bir hareket, acıyıverir kalbin, çıt diye duyarsın sesini, senden başkası duymaz. Senden başkası görmez.
Kızgınlığın devamı öfke olabilir de, kırgınlık hep gözyaşıdır. Akar gözlerinden ama gözyaşınla gitmez. Her hatırladığında aynı sesi duyarsın. çıt. çıt. çıt. Kızgınlık etrafını dağıtır, kırgınlık seni dağıtır, kalbini parçalar. Kızgınlık gürültülüdür herkes duyabilir, ama kırgınlığı sadece sen duyarsın. çıt... Sokakta yürürken çocukların oynadığı top ayağımın dibine kadar gelmesine rağmen görmezlikten gelip yürümeye devam edecek kadar kırgınım... "bir hayli kırgınım. beni anlamadığın kelimelerin, aslında her şeyi anlatıyor oluşlarına kırgınım." Demiş Can Yücel abi.
Kalbinin üzerine biri basmış da gözlerinde istemsiz beliren 2 damlaya denk düşmüş acısı.
Adamı ya zalim eder ya da böyle şair.
Asım Karaçay

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yıllarca tavan manzarası seyrettiğim bir odada ömrüm geçti. Birçok ümidim oldu birçok ümidi yitirdim. Her birinde ağır yaralar aldım ama hepsinden sağ salim çıktım. Hayatımdan büyük pişmanlıklar, beynimden, ruhumdan istanbul geçti. Bazı bazı bitap kıyılara vurdum, bazı bazı güçlü bir şekilde düz yollarda takla attım. Yine de hep gülümsedim. Kimileri için küçük kendim için büyük savaşlar verdim. Güvensizlik adı altında kılıç yarası açtılar bedenimde, sırtımdan hançerlediler bazen, sevda bildiğim dağlara karlar yağdı, evim dediğim yüreklere sığmadım yine de; doğruldum! şimdi yine bir miktar yorgunum. Fakat halledeceğim! Hep hallettim.  A. Karaçay

Bazı şeyler hâlâ mümkün ama mühim değil.

  Bazı şeylerin hala mümkün , lakin mühim değil... nerde okudum hatırlamıyorum... bu özet cümle bir ferahlık veriyor bana. Karnını doyurmak için yolda giden buğday yüklü bir kamyonun kasasına konan bir serçe gibi olduğumu fark ediyorum. Tam hah karnım doydu dediğim anda bir de kafayı kaldırıp bakıyorum ki tüm sevdiklerimden, yaşadığım yerden tüm çevremden çok uzaklara gitmişim. "Kimse sormadi ne kadar yorgun olduğumu. Herkes bende dinlenmek istedi." diye bir cümle etmiş Gore Vidal amca. Ne yazık ki arkadaşlıkta aşk gibi taktik meselesidir. Hani bazen elinden geleni hatta daha fazlasını yaparsın ve bunun karşılığında hep ''sen olmazsan ne yaparım, benim için çok önemlisin'' sözleri işitirsin ya, ha işte onlar tamamen kandırmaca. Her zaman sözler yerine eylemlere bakın ve kimse için kendi zamanınızdan, hayatınızdan çalmayın. Yaşar Kemal'in de dediği gibi ''insanların bir yerleri var, bir ince yerleri işte oraya değmemeli'' sizin bam telinize

Hayat

  Hayat bazen gerçekten “yok artık bu kadarı da olmaz” dedirtiyor insana. Ama sonra bir anda perdenin arkasından sızan güneş ışığını görüyoruz. Birinin annesi, dostu, sevdiği, değerlisi olduğumuzu fark ediyoruz ve içimiz ısınıyor. Bazen kendimiz gibi insanlarla memleketten kilometrelerce uzakta bir araya geliyoruz ve evde gibi hissediyoruz. İnsanlık halleri işte…minnetle, sevgiyle, aşkla içmeden de sarhoş olabiliyoruz!“ Bana bütün bunları yapmasına nasıl izin verebildim” demeyi bıraktığında, kendini suçlamaktan vazgeçip kendinle barıştığında iyileşme yolunda en büyük adımını atmış olacaksın. Hangi şart ve durumda olursan ol ilerleyebilmek için mutlak bir güven duygusuna ihtiyacın var. Yıllar içinde olumsuz tecrübelerinden kazandığın yetenekler ve altıncı hissin zihnini yönetmeye başlıyorsa sesleri dinle, algılarını aç. Kimseyi alternatif yapmadığın gibi kimsenin alternatifi olma. İnsanlara değer verirken iki kere düşün. “değer mi” diye sorduğunda kendine vereceğin sağlam cevapların ol