Bazı şeylerin hala mümkün , lakin mühim değil... nerde okudum hatırlamıyorum... bu özet cümle bir ferahlık veriyor bana.
Karnını doyurmak için yolda giden buğday yüklü bir kamyonun kasasına konan bir serçe gibi olduğumu fark ediyorum. Tam hah karnım doydu dediğim anda bir de kafayı kaldırıp bakıyorum ki tüm sevdiklerimden, yaşadığım yerden tüm çevremden çok uzaklara gitmişim.
"Kimse sormadi ne kadar yorgun olduğumu. Herkes bende dinlenmek istedi." diye bir cümle etmiş Gore Vidal amca. Ne yazık ki arkadaşlıkta aşk gibi taktik meselesidir.
Hani bazen elinden geleni hatta daha fazlasını yaparsın ve bunun karşılığında hep ''sen olmazsan ne yaparım, benim için çok önemlisin'' sözleri işitirsin ya, ha işte onlar tamamen kandırmaca.
Her zaman sözler yerine eylemlere bakın ve kimse için kendi zamanınızdan, hayatınızdan çalmayın.
Yaşar Kemal'in de dediği gibi ''insanların bir yerleri var, bir ince yerleri işte oraya değmemeli'' sizin bam telinize kimse dokunmasın buna izin vermemek hayat kurtarıcı. Yıllar geçiyor , her şey beraberince arkasısıra. Unutur diller isimleri, gözler şekilleri, avuçlar sıcaklığı, kalpler gidenleri.
Zemine uzananlar düşmezmiş ama kalan her şey üstlerine yıkılabilirmiş. Kendi değerini fark ediyor insan, neyi istediğini, neyi istemediğini. Aslında çoğu acının ve kırgınlığın geçtiğini, gerçekten sevdiğin birkaç insanın yettiğini, kalabalığın, çok fazla insanın aslında sadece yorduğunu. Ve artık kolay kolay üzülmüyor insan, gençliğinde dert ettiği şeylere canını sıkmıyor, umursamazlık ya da dayanaklılık artıyor belki de. Bir de çabuk vazgeçiyor insan, kimsenin hayatında zorla kalmak için çabalamıyor, ısrar etmiyor, kabullenmeyi öğreniyor. Hırslarından arınıyor da, artık çoğu şeyi keyfi için yapıyor, keyfini kaçırandan da kaçıveriyor. Daha dingin bir hayat istiyor... enerjisini emenden, gürültüden patırtıdan uzaklaşıyor, iyi olanları tutuyor sadece hayatında. Ve galiba daha korkusuz oluyor insan, doğru kararlar verebildiğini anladıkça.
A. Karaçay
Yorumlar
Yorum Gönder